29 Haziran 2015 Pazartesi

Çift Bantlı Çöl Koşarı (Smutsornis africanus)

Çift Bantlı Çöl Koşarı (Smutsornis africanus), Glareolidae familyasına mensup bir kuş türüdür. Önceden Rhinoptilus cinsinde sınıflandırılıyordu ama şu anda Smutsornis cinsinde tek tür olarak yer almaktadır.

Görünüşü

Başının üst kısmı donuk renklidir ve kahverengi/siyah tüylerle bezelidir. Gagasının dip kısmından başlayan ve gözlerinden geçerek ensesine kadar uzanan ince siyah çizgisi vardır. Yanakları, çenesi, boğazı ve boynu ten rengi/beyazdır ve koyu kahverengi beneklidir. Sırt ve kanat tüyleri, ortası koyu kum kahverengidir ve geniş beyaz/ten rengi kenarlıdır. Kısa gagası siyahımsıdır, gözleri koyu kahverengidir ve bacakları ve ayakları soluk gridir.

Dağılımı ve Habitatı

Etiyopya, Somali, Güney Afrika ve Tanzanya’da görülür. Sert kumlu toprağa sahip ve üzerinde yer yer ot kümelerinin veya dikenli çalıların bulunduğu taşlı ya da çakıllı düz yarı çöl arazilerde yaşar ve ürer.

Üremesi

Çift Bantlı Çöl Koşarları, tek eşli çiftler halinde ürer. Çiftleşme, erkeğin dişinin etrafında yarı çember oluşturur şekilde dans ettiği kur dansı sonrasında gerçekleşir. Sonrasında dişi, bir yumurta yapar ve ebeveynler, sıra ile kuluçkaya yatar. Yumurta yaklaşık 25 gün sonra çatlar. Yavru, yumurtadan çıktıktan 24 saat sonra yuvayı terk eder ama ebeveynlerinin gözetiminde üç dört gün yuvaya yakın şekilde kalır. Ebeveynler, yavru yaklaşık beş altı haftalık olup kendini idare edebilecek hale gelene kadar onu küçük böceklerle besler.

Üreme mevsimi, ülkeden ülkeye göre değişiklik gösterir:

Etiyopya: Nisan-Haziran. Somali: Şubat-Temmuz (ağırlıklı olarak Mayıs-Haziran). Tanzanya: Kasım. Güney Afrika: Tüm yıl, özellikle Ekim-Kasım.

Beslenmesi

Ağırlıklı olarak karıncalar, termitler ve kınkanatlılar gibi böcekleri yer. Peşinden hızlıca koşturarak avına yetişir ve gagasıyla dürterek onu avlar.

Alt Türleri
Smutsornis africanus’un sekiz alt türü bulunmaktadır:

•  S. a. raffertyi  (Mearns, 1915): Eritre, Etiyopya'nın doğusu ve Cibuti
•  S. a. hartingi  (Sharpe, 1893): Etiyopya'nın güneydoğusu ve Somali
•  S. a. gracilis  (Fischer & Reichenow, 1884): Kenya ve Tanzanya
•  S. a. bisignatus  (Hartlaub, 1865): Angola'nın güneybatısı
•  S. a. erlangeri  (Niethammer & Wolters, 1966): Namibya'nın kuzeybatısı
•  S. a. traylori  (Irwin, 1963): Botsvana'nın kuzeydoğusu
•  S. a. africanus  (Temminck, 1807): Namibya'nın doğusu, Botsvana'nın ortası ve güneydoğusu ve Güney Afrika'nın kuzeyi
•  S. a. granti  (Sclater, 1921): Güney Afrika'nın batısı


Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: Wikipedia > Double-banded courser

28 Haziran 2015 Pazar

Boynuzlu Surinam Kurbağası (Ceratophrys cornuta)

Boynuzlu Surinam Kurbağası (Ceratophrys cornuta) ayrıca Boynuzlu Amazon Kurbağası olarak da bilinen ve 20 cm. uzunluğa ulaşabilen iri cüsseli bir kurbağa türüdür. Güney Amerika’nın kuzey kesimlerinde yaşar. Aşırı büyük bir ağzı ve gözlerinin üzerinde boynuz benzeri çıkıntıları vardır. Dişiler bir defada yaklaşık 1.000 adet yumurtayı sucul bitkilerin etrafına bırakır. Diğer kurbağalar, kertenkeleler ve fareler, başlıca besinleridir. Boynuzlu Surinam Kurbağasının iribaşları, yumurtadan çıktıktan kısa süre sonra birbirlerine (ve diğer türlerin iribaşlarına) saldırmaya başlar.

Önceleri Boynuzlu Arjantin Kurbağası (Ceratophrys ornata) ile aynı tür oldukları düşünülüyordu. Sonrasında bu yanlışlıktan dönüldü çünkü Boynuzlu Surinam Kurbağası, kendisinden daha küçük akrabasından farklı bir habitatta yaşar ve doğada türler arasında üreme görülmez.


Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: Wikipedia > Surinam horned frog


27 Haziran 2015 Cumartesi

Gemsbok (Oryx gazella)

Gemsbok (Oryx gazella), Oryx cinsine bağlı büyük bir antiloptur. Afrika’nın güneyinde, Kalahari Çölü gibi kurak alanlarda yaşar.

Gemsbok, Namibya’nın arması üzerinde yer almaktadır. Namibya’da mevcut popülasyonunun yaklaşık 373.000 bireyden oluştuğu tahmin edilmektedir.

İsmi

‘Gemsbok’ ismi, Hollandacada Çengel Boynuzlu Keçi (Rupicapra rupicapra) erkeği için kullanılan ‘Gemsbok’ kelimesinin Afrikancada bu antilop için kullanılmasından ileri gelmiştir. Bu iki tür, bazı görsel benzerlikler (özellikle yüz desenleri) sergilemelerine rağmen, yakın akraba değildir.

Görünüşü

Gemsbok, açık kahverengimsi gri - bronz vücut rengine ve budunun arka kısmına doğru açık renk lekelenmeye sahiptir. Kuyruğu uzun ve siyahtır. Boynu ve omuzları kaslıdır ve bacaklarında, ön bacaklarının önündeki siyah lekelerle birlikte beyaz “çorapları” vardır. Dişi de erkek de uzun düz boynuzlara sahiptir.

Oryx cinsindeki en büyük türdür. Omuz yüksekliği 1,2 m’dir. Vücut uzunluğu 190 ila 240 cm. ve kuyruk uzunluğu 45 ila 90 cm’dir. Erkek 220 ila 300 kg. ve dişi 100 ila 210 kg. ağırlığa ulaşabilir.

Boynuzları

Gemsbok, ortalama uzunluğu 85 cm. olan göz alıcı boynuzları için yaygın şekilde avlanır. Erkekler ve dişiler arasında belli bir mesafeden görünüş açısından algılanabilen tek fark boynuzlarıdır ve birçok avcı, her yıl erkek bireyler yerine dişileri avlama hatasına düşer. Erkeklerde boynuz yapısı, daha büyük dip kısımla birlikte daha kalındır. Dişiler ise biraz daha uzun ve ince boynuzlara sahip olur.

Dişiler boynuzlarını, kendilerini ve yavrularını avcılardan korumak için kullanırken, erkekler ağırlıklı olarak diğer erkeklere karşı bölgelerini savunmak için kullanır.

Davranışı

Baskın bir erkeğin, baskın olmayan birkaç erkeğin ve dişilerin bulunduğu, 10 ila 40 bireyden oluşan sürüler oluştururlar. Ağırlıklı olarak çöl şartlarında yaşarlar ve fizyolojik ihtiyaçlarını gidermek için su içmek zorunda değillerdir.

Kuzey Amerika’ya Salınması

1969 yılında New Mexico Eyaleti Avcılık ve Balıkçılık Dairesi tarafından ABD’de Tularosa Havzası’na salınmıştır. Bu salınma, doğa koruyucuları ile kâr ve tanıtım için bu türü kullanmak isteyenler arasında bir uzlaşmaya gidilmesi sonucunda gerçekleştirilmiştir. 1969’dan 1977’ye kadar doksan üç birey salınmıştır ve şu anda mevcut popülasyonunun yaklaşık 3.000 bireyden oluştuğu tahmin edilmektedir. Hayatta kalıp başarılı biçimde ürediler çünkü aslan gibi doğal avcıları burada bulunmuyordu. Teorik olarak, Arap Oriksini (Oryx leucoryx) avlayan Arap Kurdu (Canis lupus arabs) gibi, salınan Gemsbokların başlıca avcısının Kuzey Amerika Boz Kurdu (Canis lupus) olması bekleniyordu.


Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: Wikipedia > Gemsbok

Eristalinus megacephalus

Eristalinus megacephalus, arıya benzeyen bir sinek türüdür.

Görünüşü

Siyah bir karna ve erkeklerde daha büyük olmak üzere altın rengi yatay çizgilere sahiptir. Göğsü ve bacaklarının ucu siyahtır; transparan esnek kanatları, büyük bir kafası ve üzerinde soluk mor noktalar bulunan altın rengi birleşik gözleri vardır. Uzunluğu 8 ila 11 mm’dir. İyi bir polen yayıcıdır ve arılara benzemek ve avcıları uzak tutmak için Batesyen taklitçiliği kullanır. Cinsindeki en nadir görülen türdür; dağılımı yaygındır ama sayıları fazla değildir.

Uçma dönemi mayıstan ekime kadardır ve en yoğun olarak haziran ve temmuz aylarında görülür.

Dağılımı

Güney Afrika, Mısır, Sri Lanka, Çin, Tayvan, Hindistan, Java, Guam, İspanya’nın güneyi, Türkiye, Kuzey Afrika, İran ve İtalya kıyıları dâhil olmak üzere, birçok ülkede yaşamaktadır.


Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: Wikipedia > Eristalinus megacephalus

26 Haziran 2015 Cuma

Benekli Semender (Ambystoma opacum)

Benekli Semender (Ambystoma opacum), Amerika Birleşik Devletleri’nin doğusunda yaşayan bir semender türüdür.

Görünüşü

Benekli Semender, tıknaz yapılı ve koyu benekli bir semenderdir. Dişinin desenleri gri, erkeğinki ise daha beyaz olur. Erişkin bireyler yaklaşık 11 cm. uzunluğa ulaşabilir ve cinsindeki diğer türlere nazaran küçük yapılıdır. Kuzey Amerika semenderlerinin birçoğu gibi utangaçtır ve zamanının çoğunu ağaç kütüklerinin altında veya çukurlarda geçirir.

Habitatı ve Dağılımı

Amerika Birleşik Devletleri’nin doğusunda, New England’ın güneyinden Florida’nın kuzeyine ve batıda Illinois ve Teksas’a kadar görülür. Habitatları nemli ağaçlık araziler, ormanlar ve yumuşak ve ıslak topraklı yerlerdir. Mevsimsel olarak sel baskını olan alanlar, üremesi için çok önemlidir ama semenderler normalde suya girmez. Diğer birçok semender türü gibi, zehirli değildir.

Yaşam Döngüsü

Birçok Kuzey Amerika semenderinde olduğu üzere erişkin bireyler, zamanlarının büyük bölümünü çukurlarında veya ağaç kütüklerinin altında geçirir. Yavrular, birçok semender türüne nazaran yumurtadan erken çıkar ve Jefferson Semenderi ve Noktalı Semender gibi diğer bazı semenderlerin yavruları yumurtadan çıkmadan önce, beslenerek belli bir boya ulaşırlar. Yavrular genellikle, dağılımın güney kesimlerinde iki ay gibi kısa bir sürede erişkinliğe ulaşırken, kuzey kesimlerinde bu süre altı ayı bulabilir. Cinsindeki diğer türler gibi, aşağı yukarı sekiz ila on senelik görece uzun bir yaşam süresine sahip olduğu rapor edilmiştir.

Beslenmesi

Erişkin bireyler; çeşitli kutlar ve solucanlar, böcekler, kırkayaklar ve yumuşakçalar (salyangozlar ve sümüklüböcekler) gibi karasal omurgasızlarla beslenir. Yumurtadan yeni çıkan yavrular, küçük sucul hayvanları (zooplankton) yer ama biraz büyüdüklerinde diğer amfibilerin yumurtalarını ve yavrularını da yemeye başlarlar.


Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: Wikipedia > Marbled salamander

24 Haziran 2015 Çarşamba

Namaqua Bukalemunu (Chamaeleo namaquensis)

Namaqua Bukalemunu (Chamaeleo namaquensis), Angola’nın güneyi, Namibya ve Güney Afrika’daki batı çöl bölgelerinde görülen, yerde yaşayan bir bukalemun türüdür.

Görünüşü

Afrika’nın güneyindeki en büyük bukalemun türlerinden biridir ve 25 cm. uzunluğa ulaşır. Kuyruğu, vücuduna ve ağaçta yaşayan bukalemun türlerinin kuyruklarına göre çok daha kısadır. Bu, ağırlıklı olarak yerde yaşaması sonucu olan bir adaptasyondur. Sırtında büyük dikenler ve kafasının arkasında belirgin bir çıkıntısı vardır ama cinsindeki diğer türlerde bulunan boyun kanatçıklarına sahip değildir. Renk değiştirme becerisine rağmen, çoğunlukla gri veya kahverengi tonlarında olur ve yan kısımlarında açık renk desenler, sırt yükseltisinin altında koyu renk lekeler ve boynunda sarı ya da kırmızı çizgiler bulunur.

Dağılımı

Afrika’nın güneyinin batı kısımları boyunca görülür ve özellikle Namibya Çölü’nde yaygındır. En güneyde Güney Afrika’da Batı Kap’taki Sutherland’de ve en kuzeyde Angola’nın güneyinde kayıt altına alınmıştır. Dağılımı, en doğuda Namibya’nın doğusunda biter.

Doğal dağılımı içerisinde kum çölleri ve çakıllı ovalar gibi kurak ve yarı kurak alanlarda yaşar. Karasal bir türdür ve çoğunlukla yerde yürürken görülür.

Hayatta Kalma Teknikleri

Çöl şartlarıyla başa çıkmak için birkaç adaptasyon geliştirmiştir: Suyu muhafaza etmek için burun bezlerinden tuz atar ve termoregülasyona (ısıldüzenleme) yardımcı olmak için çukur kazar. Ayrıca sıcaklığı kontrol edebilmek için renk değiştirme özelliğini de kullanır; serin sabahlarda ısıyı daha etkili şekilde soğurmak için siyah renge, gündüz boyunca ışığı yansıtmak içinse açık gri renge bürünür.

Diğer Hayvanlarla İlişkileri

Avladığı Hayvanlar

Tehdit edildiğinde sergilediği davranış biçimi
Chamaeleo cinsindeki ağaçta yaşayan bukalemunların aksine, kuyruğunun kavrama özelliği yoktur ama farklı şekilde de olsa aynı yöntemle avlanır: Avına sinsice yaklaşır ve uzun dilini kullanarak onu yakalar. Hem kumluk hem kayalık alanlarda avladığı böceklerle (özellikle kınkanatlılar ve çekirgeler), kertenkelelerle, kendi türünden yavru bukalemunlarla, küçük yılanlarla ve hatta akreplerle beslenir.

Kendisini Avlayan Hayvanlar

Kendisi de çakallar, şahinler ve kartallara av olur. Diğer bukalemun türlerine benzer şekilde, insanların yaşadığı bölgelerin yakınlarına gelir ve evcil kediler ve köpekler gibi diğer hayvanlar tarafından da avlanır.

Üremesi

Erişkin dişiler, her defasında sayısı yirmiyi bulacak şekilde, yılda üç defa yumurta bırakır ve bunları kuma gömer. Bu yumurtalar yaklaşık yüz gün içerisinde çatlar ve yavru bukalemunlar, aşağı yukarı altı aylık olduklarında üreyebilecek hale gelir.

Korunması

Namaqua Bukalemunu, IUCN Kırmızı Listesinde 'Asgari Endişe' kategorisinde ve CITES'in (Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme) II. kategorisinde yer almaktadır.

2012 yılında Mad Max: Fury Road filminin çekimlerinde Dorob Ulusal Parkı ve Namib-Naukluft Ulusal Parkı’nda, bu türün habitatına ciddi derecede zarar verilmiştir.


Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: Wikipedia > Namaqua chameleon

20 Haziran 2015 Cumartesi

Beyaz Honduras Yarasası (Ectophylla alba)

Beyaz Honduras Yarasası (Ectophylla alba), kar beyazı bir kürke ve sarı bir burna ve kulaklara sahiptir. Sadece 3,7 ila 4,7 cm. uzunluğuna sahip, küçük bir yarasadır. Ectophylla cinsindeki tek türdür. Honduras, Nikaragua ve Kosta Rika’da ve Panama’nın batısında, deniz seviyesinden 700 m. yüksekliğe kadar olan yerlerde yaşar.

Görünüşü

Beyaz Honduras Yarasası, Kuzey Hayalet Yarasası ile birlikte, beyaz renge sahip olduğu bilinen iki yarasa türünden biridir. Diğer birçok yarasa, kahverenginin çeşitli tonlarındadır veya yakın zamanda keşfedilen Çizgili Suratlı Meyve Yarasası gibi beyaz desenlere sahiptir. Beyaz Honduras Yarasasının uzunluğu 3 ila 5 cm’dir ve ağırlığı 6 gr’dan azdır.

Davranışı

Orta Amerika’nın yağmur ormanlarındaki yoğun ağaçlık alanlarında veya terk edilmiş muz tarlalarında yaşarlar. Zaman zaman boş binalarda veya içi boş ağaç gövdelerinde konakladıkları da bilinmektedir. Ağırlıklı olarak meyve ile beslenirler ve ilkbaharda sadece tek bir yavru dünyaya getirirler.

Beyaz Honduras Yarasası, çevresindeki mevcut şeyleri kendi yararına uygun şekilde düzenleyebilme özelliğiyle diğer birçok yarasa arasında (birçok tropikal yarasa haricinde) benzersizdir. Tüm yarasaların mağaralarda yaşadığı yanılgısının aksine bu yarasa, bir tente oluşturur şekilde büyük helikonya bitkisi yaprağını kullanır.

Bunu, yaprağın orta damarından çıkan yan damarları keserek yapar; bu şekilde yaprak, gövde boyunca öne eğilir ve bir tente oluşturur. Sonrasında küçük beyaz yarasalar, aşağı yukarı altı bireylik küçük koloniler halinde bitkinin içerisinde baş aşağı biçimde durur; büyük koloniler oluşturdukları da rapor edilmiştir. Tente oluşturan çoğu yarasanın aksine Beyaz Honduras Yarasaları, yaprağın altından bakılarak hafifçe rahatsız edildiklerinde uçmayacaktır; sadece gövdenin kendisinin hızlıca sarsılması sonucu harekete geçerler. Beyaz bir kürke sahip olmasının bir avantajı vardır: Güneş ışığı yaprak boyunca geçerken, yarasalar yeşil görünür ve böylelikle yerleri, aşağıdan bakan avcılar tarafından belirlenemez.


Sınıflandırılması

Bağlı bulunduğu Ectophylla cinsinde tek tür olarak yer alır. Ectophylla, Kırmızı Meyve Yarasası ve Neotropikal Meyve Yarasası gibi diğer birçok yarasanın bulunduğu Stenodermatinae alt familyasına dâhildir (Bu meyve yarasalarının, Megachiroptera alt takımına mensup Uçan Tilkilerle aynı familyadan olmadıkları bilinmelidir). Stenodermatinae alt familyası, Phyllostomidae familyasına bağlıdır; bu familyanın üyeleri ‘Yaprak Burunlu Yarasalar’ olarak bilinir.

Hakkındaki Diğer Bilgiler

Beyaz Honduras Yarasası, beyaz kürkü ile tanınır ve bu renklenmeye sahip iki türden biri olarak, diğer yarasalar arasında neredeyse benzersiz bir yapıdadır.

IUCN Kırmızı Listesinde ‘Neredeyse Tehdit Altında’ kategorisinde yer almaktadır ve yakın gelecekte ‘Nesli Tükenme Tehlikesi Altında’ kategorisine geçme ihtimali söz konusudur.

Bir grup Beyaz Honduras Yarasası, koloni veya ‘bulut’ olarak adlandırılır.


Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: Wikipedia > Honduran white bat
İlgili tür: Alaca Yarasa

Pigme Afrika Kazı (Nettapus auritus)

Pigme Afrika Kazı (Nettapus auritus) Sahra altı Afrika’da yaşayan tüneyici bir kaz türüdür. Afrika’nın en küçük su kuşudur (wildfowl*) ve dünyadaki en küçük su kuşlarından da biridir.

Pigme Afrika Kazı, kaz benzeri gagası olmasına rağmen ördeklerle (dabbling ducks**) ve ördek olarak adlandırılan diğer kuşlarla daha yakın akrabadır.

Pigme Afrika Kazı, Afrika-Avrasya Göçmen Su Kuşları Korunması Sözleşmesinin (AEWA) uygulandığı türlerden biridir ve IUCN Kırmızı Listesinde ‘Asgari Endişe’ kategorisinde yer almaktadır.

Görünüşü

En küçük tüneyici kazlardan biridir ve erkeklerin ortalama ağırlığı 285 gr. ve dişilerinki 260 gr'dır. Dişiler, koyu göz lekeleriyle birlikte, grimsi renkte olur; erkekler ise canlı yeşil kulak lekeleri ve metalik yeşil sırt renklenmesi ile birlikte, beyaz bir yüze sahiptir.

Dağılımı

Pigme Afrika Kazı, göçebe bir tür olarak bilinmektedir. Sahra altı Afrika’da geniş bir alan dâhilinde görülebilirler. Su sümbülü gibi bitkilerin yoğun olarak bulunduğu sulak iç bölgeleri tercih ederler. Zaman zaman açık sazlıklarda, çiftlik arazilerinde, nehir havuzlarında ve haliçlerde bulunurlar.


Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: Wikipedia > African pygmy goose
Çevirmenin notları:
* wildfowl: Özellikle ördek, kaz veya kuğu olmak üzere, su kuşu
** dabbling ducks: Anatinae alt familyasına mensup, dalarak beslenmek yerine ağırlıklı olarak yüzeyden beslenen ördekler

19 Haziran 2015 Cuma

Mor Kurbağa (Nasikabatrachus sahyadrensis)

Mor Kurbağa (Nasikabatrachus sahyadrensis), Sooglossidae familyasına mensup bir kurbağa türüdür. Hindistan’da Batı Gat Dağları’nda bulunur. Mor Kurbağa haricinde, Mor Hint Kurbağası veya Domuz Burunlu Kurbağa olarak da adlandırılır. Erişkin kurbağa, resmî olarak Ekim 2003 tarihinde sınıflandırılmış olsa da 1918 yılında sınıflandırılan iribaşı ile cins kategorisi çok daha önceden biliniyordu. Seyşeller’deki akrabaları ile birlikte, milyonlarca yıldır birbirlerinden ayrı şekilde gelişim gösterdikleri düşünülmektedir. Keşfedilmesi, Madagaskar ve Seyşeller Adalarının Hindistan ana karasından ayrıldığına dair kanıtları güçlendirmiştir.

Görünüşü

Mor Kurbağanın gövdesi gürbüz ve şişkin görünür ve diğer çoğu sırttan karna doğru basık kurbağalara göre görece yuvarlak yapılıdır. Kolları ve bacakları, standart kara kurbağası vücut formunda yer almaktadır. Diğer kurbağalara kıyasla başı küçüktür ve sıra dışı, sivri bir burnu vardır. Erişkinler genel olarak koyu morumsu gri renkte olur. Dişiler, uzunluk olarak erkeklerin üç katı kadar büyür. Tür sınıflandırılmasının ilk yapıldığı birey, ağızdan kıça kadar 7 cm. uzunluğundaydı. Türün iribaşı, 1917 yılında Nelson Annandale ve C. R. Narayan Rao tarafından sınıflandırılmıştır ve iribaşlar, akıntılı sularda yaşamalarını sağlar şekilde ağızlarında vantuzlara sahiptir. Bu vantuzlar, Glyptothorax, Travancoria, Homaloptera ve Bhavania cinslerindekiler gibi nehir balıklarında da mevcuttur. Bu balıkların bazıları, Mor Kurbağa iribaşlarıyla aynı akarsularda yaşar.

Mor Kurbağanın Hindistan'daki dağılımı
Dağılımı

Önceden dağılımının Batı Gat Dağları’ndaki Palakkad (Palghat) Geçidi’nin güneyiyle sınırlı olduğu düşünülüyordu ve geçidin kuzeyine doğru dağılım gösterdiğine dair ek kayıtlar mevcuttu. Günümüzde ise kuzeyde Deve Hörgücü Tepesi ve güneyde Agasthyamalai Tepesi olmak üzere, Batı Gat Dağları’nda geniş bir dağılım gösterdiği bilinmektedir.

Ekolojisi

Mor Kurbağa, yılın büyük bölümünü yer altında geçirir ve muson dönemi süresince üreme amacıyla yaklaşık iki haftalığına toprak üzerine çıkar. Kurbağanın münzevi hayatı, biyologların erişkinleri daha önceden yakalayamamalarına neden olmuştur ve bu yüzden bilimsel olarak sınıflandırılması gecikmiştir. Üreme, muson yağmurları öncesinde, ağırlıklı olarak mayıs ayında gerçekleşir. Erkekler, su başlarının yakınlarındaki çukurlarından çağrı yapar ve dişiler yaklaştığında, onları çiftleşme pozisyonunda kavrarlar. Çiftleşme pozisyonunda iken erkek, dişinin bel kemiğini sıkıca tutar. Çift, sonrasında akıntılı bir suyun ortasında yer alan bir kaya havuzundaki bir oyuğa girer ve bir defada 3.000’den fazla yumurta bırakırlar. İribaşlar, yaklaşık 100 günden sonra başkalaşım geçirir.

Toprak üzerine çıkan ve orada beslenen diğer çukur kazan kurbağaların aksine Mor Kurbağa, yer altında yem arar; dilini ve özel yanak çıkıntılarını kullanarak, ağırlıklı olarak termitlerle beslenir.


Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: Wikipedia > Purple frog

14 Haziran 2015 Pazar

Yakalı İmparator Güvercin (Ducula mullerii)

Yakalı İmparator Güvercin (Ducula mullerii), 40 cm. uzunluğu ve 6 kg. ağırlığı ile iri bir güvercin türüdür. Üst kısımlarında gri ve alt kısımlarında ağırlıklı olarak gri-pembe renklenme görülür ve beyaz boynunun üzerinde, kendisine adını veren, göz alıcı siyah bir yakası mevcuttur.

Dağılımı

Yeni Gine’nin kuzeyinde ve güneyinde ve Aru Adaları’nda dağılım gösterir. Boigu ve Saibai Adalarında da kayıt altına alınmıştır.

Habitatı

Alçak kesimlerdeki yağmur ormanlarında, bataklık ormanlarında ve mangrovlarda yaşar.

Beslenmesi

Orman ağaçlarının meyveleriyle ve böceklerle beslenir. Moresby Limanı civarında, haziran ve temmuz ayları boyunca toplam besininin neredeyse yarısını Tristiropsis canarioides türü ağacın meyvelerinin oluşturduğu rapor edilmiştir. Besin hacminin %30’unu Ylang Ylang (Cananga odorata) meyvesi ve geri kalanını ise çeşitli palmiye meyveleri oluşturmaktadır. Yediği meyveler 2 ila 5 cm³ hacmindedir; yani bunlar 1,5 - 2 cm.lik küre şeklinde meyvelerdir. Yiyeceklerini bütün olarak yutarak tüketir.

Yuvalaması

Sulak alanların yakınlarındaki orman ağaçlarında özensiz şekilde kurduğu yuvada tek bir yumurta yapar.

Sınıflandırılması

Bilimsel tür adı, Alman doğa bilimci Salomon Müller’den ileri gelmektedir.


Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: Wikipedia > Collared imperial pigeon

13 Haziran 2015 Cumartesi

Turuncu Gözenek Mantarı (Favolaschia calocera)

Turuncu Gözenek Mantarı (Favolaschia calocera) Mycenaceae familyasına mensup bir mantar türüdür. İlk olarak Madagaskar’da görülmüştür. Yakın dönemde dünya geneline dağılım göstermiştir ve şu anda Yeni Zelanda, İtalya, Avustralya, Hawaii, Tayland, Çin, Kenya, Norfolk Adası ve Réunion Adası gibi yerlerde bulunduğu bilinmektedir.

Favolaschia calocera ağaçta yaşayan, saprotrof (çürükçül) bir mantardır. Üzerinde belirgin gözenekler bulunan, 5 ila 30 mm. çaplı, parlak turuncu saplı yelpaze biçimlidir.

Madagaskar’ın yerel bir türü mü olduğu, yoksa adaya Asya’dan sonradan mı getirildiği belli değildir. Yaygın dağılımı boyunca, istilacı bir tür olduğu düşünülmektedir. Ulaşım yolları üzerindeki çöplük veya atık alanlarında koloniler kurar ve insan faaliyetleri nedeniyle bozuluma uğramış habitatlarda baskın hale gelebilir. Mikologlar (mantar bilimciler), bu mantarın paleotropikal bölge dâhilindeki yerel mantar türlerini ortadan kaldırma ihtimalinden endişe duymaktadırlar.


Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: Wikipedia > Favolaschia calocera

Lucihormetica luckae

Lucihormetica luckae, Ekvador Cumhuriyeti’nde yaşayan ve Blaberidae familyasına mensup, büyük bir hamam böceği türüdür.

Işık Üretimi

Cinsindeki diğer türler gibi Lucihormetica luckae’nin de sırtında, ışığa maruz kaldığında parlayan bir küçük ve iki büyük nokta yer alır; belki de bu, Batesyen taklitçiliğin bir örneği olarak, aynı dalga boyundaki ışığı emen zehirli Takla Böceğinin (Pyrophorus cinsi) görünüşünün taklit edilmesidir. Lucihormetica cinsi hamam böceklerinde otofloresans (kendiliğinden flüorışıma) olduğuna dair kanıtların bulunmasına rağmen, gerçek bir biyoluminesansın (biyoışıldama) olduğuna dair anekdotsal ve yetersiz kanıtlar söz konusudur.

Durumu

Yaklaşık 70 yıl önce sadece tek bir birey kayıt altına alınmış olduğundan, bu türün doğada tehlike altında olması muhtemel olabilir. Ek olarak, üzerinde yaşadığı Tungurahua Yanardağı (Ekvador), 1999 yılında yeni bir faaliyet dönemine girmiştir ki bu da kendisini tehdit eden bir durumdur.

Arizona Eyalet Üniversitesi bünyesindeki Uluslararası Tür Araştırma Enstitüsü tarafından 140’tan fazla aday tür arasından yapılan seçimde, 2012 yılında keşfedilen 2013 Yılının İlk 10 Yeni Türü arasında kendisine yer bulmuştur.

Popüler Kültürdeki Yeri

Ünlü Star Wars (Yıldız Savaşları) serisi karakterlerinden olan Jawa ırkının görünüşü, Lucihormetica luckae‘nin yukarıdan görünüşüne benzemektedir.


Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: Wikipedia > Lucihormetica luckae

11 Haziran 2015 Perşembe

Yassı Kuyruklu Gündüz Gekosu (Phelsuma serraticauda)

Yassı Kuyruklu Gündüz Gekosu (Phelsuma serraticauda) Madagaskar’ın doğusunda yaşayan, gündüzcül bir gekodur. Genel olarak yağmur ormanlarında bulunur ve ağaçların üzerinde yaşar. Böceklerle ve nektarla beslenir.

Görünüşü

Bu kertenkele, ortalama yaklaşık 13 cm. toplam uzunluğa erişebilir ve dişiler biraz daha küçük boyda kalır. Hatta bazı erkekler, 15 cm. olabilmektedir. Vücut rengi koyu yeşil veya sarımsı yeşildir. Tırtıklı kenarlara sahip geniş ve basık kuyruğu göze çarpar. Sırtının alt kısmında gözyaşı damlası şeklinde üç kırmızı deseni mevcuttur. Mavimsi renkte olabilen ensesinde iki boyuna sarı çizgi bulunur. Burnunda ve kafasında ise üç dikey kırmızı şerit yer alır.

Dağılımı

Madagaskar’ın doğu kıyısında görülür. Kayıt altına alındığı tek bölge, Toamasina’nın 12 km. kuzeyidir.

Habitatı

Ağırlıklı olarak Hindistan cevizi palmiyelerinde yaşar ama ayrıca muz ağaçlarında da görülebilir.

Beslenmesi

Bu geko, çeşitli böcekler ve diğer omurgasızlarla beslenir. Yumuşak ve tatlı meyveleri, polenleri ve nektarları yalamayı da sever.

Davranış Biçimi

Bir erkek ve en fazla beş dişiden oluşan gruplar halinde yaşarlar. Dişiler arasında baskınlık hiyerarşisi gelişir. Belli bir büyüklüğe erişene kadar genç bireylere hoşgörü gösterilir.

Üremesi

Dişiler, yılda dört çift yumurta bırakır. 28°C sıcaklıkta yavrular 53 ila 58 günde yumurtadan çıkar. Yavrular genellikle 4 cm. uzunluğunda olur.

Ev Hayvanı Olarak Bakımı

Çift veya küçük gruplar halinde bakılmalıdırlar ve güzelce bitkilendirilmiş, büyük bir teraryuma ihtiyaç duyarlar. Sıcaklık, 25 - 28°C  ve nemlilik, %75 - 90 civarında olmalıdır. Teraryumda çekirgeler, çeşitli kurtçuklar, meyve sinekleri ve karasineklerle beslenebilirler.


Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: Wikipedia > Flat-tailed day gecko
İlgili tür: Andaman Adaları Gündüz Gekosu

Batı Leopar Kara Kurbağası (Amietophrynus pantherinus)

Batı Leopar Kara Kurbağası (Amietophrynus pantherinus), Bufonidae familyasına mensup bir kurbağa türüdür.

Popülasyonları ve Dağılımı

Güney Afrika’da Cape Yarımadası’nın deniz seviyesinin altındaki alanlarında, Cape düzlüklerinde ve Batı Cape’teki Agulhas düzlüklerinde görülür. Cape Town ve Overberg kümeleri olarak adlandırılan iki büyük popülasyonu mevcuttur. Doğada yemlendiği habitatlarda, Akdeniz iklimi tipli çalılık bitkiler bulunur.

Habitatı

Eski beslenme alanlarının insan yerleşimine maruz kalmasından dolayı habitat değişiklikleri gerçekleşmiştir; Leopar Kara Kurbağaları, günümüzde çoğunlukla kenar mahallelerdeki bahçelerde görülmektedir. Üreme habitatları ise sazlıklar, tatlı su gölleri, geçici tatlı su gölleri, tatlı su bataklıkları, geçici tatlı su bataklıkları, şehir içi su kanalları, doğal havuzlar ve bahçe havuzlarıdır.

İlgili Tehlikeler

Hem habitat kaybı hem de duvarlar, elektrikli çitler, kanallar, yollar vs. gibi kentsel engeller nedeniyle tehlike altındadır. Ördekler, balıklar ve algler gibi sonradan eklenmiş veya yerli olmayan hayvanlar ve bitkiler, üreme habitatlarının kalitesini ve popülasyonların üreme başarısını tehdit etmektedir. Cape Town, 3 milyona yakın insan nüfusuyla gelişmekte olan bir şehirdir. Dolayısıyla özellikle Batı Leopar Kara Kurbağası ile ilişkili olarak, şehirde doğal bir yaban hayatı ve insan bütünleşmesi söz konusudur.

Korunması

Türü koruma çabasında gönüllüler kritik bir rol üstlenmektedir. Bu gönüllüler ağırlıklı olarak, kış sonrası sıcak havaların ilk geldiği zaman olan temmuz sonu ile eylül başı arasında gerçekleşen üreme dönemi göçleri sırasında görev alırlar. Bunlar, işlek yollardan geçen ve üreme habitatlarından dönen çokça bireyin tehlike altında olduğu zamanlardır. Bu süreçte kara kurbağalarını yollardan geçirmek, veri toplamak ve motorlu araçları durdurmak üzere, gece boyunca büyük çapta çabalar gösterilir. Mart 2011 tarihinde motorlu taşıtları uyarmak amacıyla yollara tabelalar da yerleştirilmiştir. Tabelaların özellikle geceleri sürücülerin yavaşlamalarına ve kurbağalara dikkat etmelerine neden olacağı ön görülmektedir.

IUCN Kırmızı Listesinde ‘Nesli Tükenme Tehlikesi Altında’ kategorisinde listelenmektedir.


Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: Wikipedia > Western leopard toad

Mary Nehri Kaplumbağası (Elusor macrurus)

Mary Nehri Kaplumbağası (Elusor macrurus) nesli tükenme tehlikesi altında olan, kısa boyunlu bir kaplumbağadır. Avustralya’nın Queensland eyaletinin güneydoğusundaki Mary Nehri’nde yaşamaktadır. 1960’lar ve 1970’lerde Avustralya’da popüler bir ev hayvanıydı ve on yıllık sürelerde her yıl 15.000 civarı birey, evcil hayvan dükkânlarına getirildi. Elusor, nesilleri artık tükenmiş olan çok eski kaplumbağaların bir temsilcisini barındıran, monotipik bir cinstir.

Mary Nehri Kaplumbağası, Avustralya’nın en büyük kaplumbağalarından biridir. 50 cm.yi geçen kabuk uzunluğuna sahip bireyler kayıt altına alınmıştır. Yumurtadan yeni çıkan yavrular ise 2 ila 3,5 cm. uzunluktaki kabuklara sahip olur. Erişkin Mary Nehri Kaplumbağalarının renk açısından sade veya karışık desenli, uzun ve akımsal kabukları vardır. Genel renkleri, pas kırmızısından kahverengiye ve neredeyse siyaha kadar değişiklik gösterebilir. Plastron (göğüslük) ise kremden soluk pembeye kadar çeşitli renklerde olur. Derisinin rengi, kabuğununkiyle benzerdir ve kuyruğunda ve kol ve bacaklarında çoğunlukla somon pembesi bir renk görülür. Gözleri (iris) soluk mavidir. Çift durumlu solunum yapar, yani su altında iken dışkılık ile oksijen emme özelliğine sahiptir. Ancak düzenli olarak, olağan şekilde hava solumak için yüzeye çıkar.

Mary Nehri Kaplumbağasının sıra dışı bir özelliği kuyruğudur; kuyruk, kabuğun üçte ikisi uzunluğunda olabilir. Kuyrukta, diğer tüm modern kaplumbağalarda kaybolmuş bir özellik olarak, hemal yaylar (damar yayları) görülür. Bu muhtemelen sonradan kazanılmış bir özelliktir ama ne işe yaradığı bilinmemektedir. Başka bir sıra dışı özellik ise alt çenenin altındaki son derece uzun duyargalardır. Orantısal olarak, yaşadığı bölgedeki tüm kaplumbağa türleri arasında en küçük başa ve en büyük arka ayaklara sahiptir; bu durum ona en hızlı yüzücü olma özelliğini kazandırmıştır.

Günümüzde, Queensland Doğa Koruma Yasası 1992 ve federal Çevre ve Biyoçeşitlilik Koruma Yasası 1999 uyarınca ‘Nesli Tükenme Tehlikesi Altında’ kategorisinde listelenmektedir. IUCN Kırmızı Listesi’nde de aynı kategoride yer almaktadır. Batı Avustralya’da yaşayan Batı Bataklık Kaplumbağasının (Pseudemydura umbrina) ardından, Avustralya’nın en fazla tehlike altındaki kaplumbağa türüdür. Mary Nehri Kaplumbağası ayrıca dünyanın nesli en fazla tükenme tehlikesi altındaki 25 kaplumbağasından biridir.

1994 yılında Cann & Legler tarafından sınıflandırılmıştır.

Avustralya’nın ilk sürüngen odaklı, kâr gütmeyen organizasyonu Avustralya Tatlı Su Kaplumbağaları Koruma ve Araştırma Birliği, 2007 yılında doğaya geri salınmak üzere bu türün esaret altındaki ilk üretimini gerçekleştirmiştir.


Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: Wikipedia > Mary River turtle

Gri Rhebok (Pelea capreolus)

Gri Rhebok veya Gri Rhebuck (Pelea capreolus), Afrikanca dilinde yerel olarak Vaal Rhebok ya da Vaalribbok olarak bilinen ve Güney Afrika, Zimbabve, Lesotho ve Svaziland’da görülen bir antiloptur. Tür adı capreolus, Latincede ‘küçük keçi’ anlamına gelmektedir.

Görünüşü

Gri Rhebok, uzun bir boyna, dar kulaklara ve 19 ila 30 kg. ağırlığa sahip, orta büyüklükteki bir antiloptur ve erkeklerinde düz sivri boynuzlar bulunur. Boynuzlar alt kısımda halkalıdır ve yaklaşık 15 ila 25 cm. uzunluğundadır. Kürkü kısa ve yoğun tüylüdür ve grinin çeşitli tonlarındadır.

Dağılımı ve Habitatı

Afrika’nın güneyindeki yüksek alanlarda görülür. Deniz seviyesinden çoğunlukla 1.000 metre yüksekteki çimenli dağlık habitatlarda yaşar ve yumuşak gri kürkü onu soğuktan korur. Ancak dağılımı bu habitatla sınırlı değildir ve neredeyse deniz seviyesinde, Cape Yarımadası’nın kıyı kuşağında da görülebilir.

Üremesi ve Davranış Biçimi

Gri Rhebok, bölgecidir ve idrar ve dışkı yaparak, dik bir duruşla durarak veya yürüyerek ve devriye gezerek bölgesini sürdürür. Erkekler, üreme döneminde aşırı agresif olur. Çoğunlukla bir erkek ve bir ila on beş dişi ve genç bireyden oluşan sürüler oluştururlar. Dolayısıyla çok eşli bir türdür. Çiftleşmenin ocak ve nisan ayları arasında gerçekleştiği, mevsimsel üreme görülür. Hamilelik süresi yaklaşık yedi aydır ve yavru, bahar sonunda ve yazın (Güney Yarımküre’de ekimden ocağa kadar) dünyaya gelir.

Korunması

Gri Rhebok, yaklaşık 9.800 ila muhtemelen 18.000 arasındaki tahmini popülasyonu ile birlikte, Asgari Endişe kategorisinde listelenmektedir. Henüz araştırma yapılmamış veya tahmin yürütmenin mümkün olmadığı dağılım alanları nedeniyle kesin sayıyla ilgili bir belirsizlik söz konusudur.

Popüler Kültürdeki Yeri

Rhebok'un Afrikanca/Hollandaca telaffuzu "reebok", İngiliz spor giyim markası olan Reebok adına kaynaklık etmiştir.


Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: Wikipedia > Grey rhebok

Bakır Sülün (Syrmaticus soemmerringii)

Bakır Sülün veya Soemmerring Sülünü (Syrmaticus soemmerringii) Japonya’ya özgü bir kuştur. Bilimsel adı, Alman bilim adamı Samuel Thomas von Sömmerring’den ileri gelmektedir.

Görünüşü

Bakırsı kestane rengi tüylere, sarımsı gagaya, kahverengi gözlere ve kırmızı yüz derisine sahip, iri yapılı bir sülündür. Dişisi ise grimsi kahverengi üst kısımlara ve ten rengi şeritli koyu kahverengi alt kısımlara sahiptir. Erkeğin gri bacaklarında kısa mahmuzlar bulunur ki dişide bu yoktur. Erkek, kuyruk dâhil olmak üzere 87 ila 136 cm. ve dişi, yine kuyruk dâhil olmak üzere 51 ila 54 cm. uzunluğa sahip olur.

Dağılımı ve Habitatı

Bakır Sülün, Japonya’nın Honshu, Kyushu ve Shikoku Aralarının tepe ve dağ ormanlarında dağılım gösteren, endemik bir kuştur. Yerel adı Yamadori’dir. Ağırlıklı olarak böcekler, eklem bacaklılar ve bitki kökleri, yaprakları ve tohumları ile beslenir. Habitat kaybı, sınırlı dağılımı ve bazı bölgelerde aşırı avlanması nedenleriyle Bakır Sülün, IUCN Kırmızı Listesinde “Neredeyse Tehdit Altında” kategorisinde listelenmektedir.

Kültürel Atıf

Bakır Sülüne Japon şiirinde, Kakinomoto no Hitomaro tarafından 8. yüzyılın başlarında Hyakunin Isshu adıyla derlenen antolojide atıfta bulunulmaktadır:

“Ashibiki no yamadori no wo no shidari-wo no naga-nagashi yo wo hitori ka mo nemu"

"Uzun güz geceleri boyunca yalnız mı uyumalıyım, eşinden ayrı düşmüş dağ sülününün sürünen kuyruğu gibi uzun?"


Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: Wikipedia > Copper pheasant

Namaqua Bağırtlağı (Pterocles namaqua)

Namaqua Bağırtlağı (Pterocles namaqua), Pteroclididae familyasına mensup, yerde yaşayan bir kuş türüdür. Güneybatı Afrika’nın kurak bölgelerinde görülür.

Görünüşü

Tombul vücuda, küçük kafaya ve kısa bacaklara sahip, orta büyüklükte bir bağırtlaktır. Yaklaşık 28 cm. uzunluğa ulaşır. Erkeği, turuncumsu ten rengi bir kafaya, boyna ve beyaz ve koyu kahverengi çarpıcı ve dar bir bantla çizili göğse sahiptir. Sırtı ve kanatları, büyük beyaz beneklerle birlikte ebruli kahverengi renktedir ve zeytuni-kahverengi kuyruğundan çıkan iki uzun siyah tüyü bulunur. Dişisi ve genç bireyler ise genellikle beyaz beneklerle birlikte çeşitli kahverengi tonlarının bulunduğu, kamuflaja daha uyumlu bir görünümde olur. Kendisiyle aynı bölgelerde yaşayan Çift Bantlı Bağırtlak (Pterocles bicinctus) ve Burchell Bağırtlağı (Pterocles burchelli) ile karıştırılması mümkündür.

Dağılımı ve Habitatı

Angola, Namibya, Zimbabve, Botsvana, Lesotho ve Güney Afrika’da görülür. Ot öbeklerinin ve kaba bitki örtüsünün bulunduğu kumlu ve çakıllı ovalarda, az yağış alan arazilerde bulunur. Dağıldığı bölgenin kuzey kesimlerinde yerleşiktir ama güneydeki popülasyonlar, kuzeye doğru Namibya ve Botsvana’ya göç eder.

Davranışları

Üreme dönemi haricinde, sosyal yapıya sahiptir. Sabahın erken saatlerinde su kaynaklarında bir araya gelirler ve birkaç düzinesi veya hatta yüzlercesi aynı yerde toplanabilir. Ayrıca gün batımından yaklaşık bir saat önce bir araya gelerek, geceleri de grup halinde geçirme eğilimindedirler. Gündüz saatlerinde ise beslenmek için çok daha küçük gruplar halinde olurlar.

Beslenmesi

Başlıca besin kaynağı tohumlardır ama ayrıca yaprakları, çiçekleri, küçük meyveleri, böcekleri ve yumuşakçaları da yer. Gagasıyla gevşek zemini karıştırarak yiyecek arar.

Üremesi

Üreme, yılın herhangi bir zamanında gerçekleşir ve yağmurlara bağlıdır. Yuvalar çoğunlukla tek başına olur ama bazen birkaç kuş çifti, birbirine yakın şekilde yuva yapmayı seçer. Yuva, toprağın üzerinde, içerisinde az miktarda kuru bitki parçalarının bulunduğu bir çukur şeklindedir. Birkaç günlük kurun ardından, üzerinde kahverengi desenler bulunan iki veya üç tane pembemsi gri yumurta yapılır. Son yumurtanın ardından kuluçka süreci başlar ve yaklaşık 22 gün sürer. Dişi, kuluçkaya gündüz saatlerinde yatar ve erkek, gün batımından yaklaşık iki saat önce başlayarak ve gün doğumundan iki saat sonra sonlandırarak, gece boyunca daha uzun bir kuluçkaya yatma süreci sürdürür. Yavrular erken olgunlaşır ve yumurtadan çıktıkları gün yuvayı terk edebilecek özellikte olurlar. Erkek, göğsündeki özel tüyler üzerinde biriktirdiği suyu yavrulara getirir. Yavrular çok çabuk büyür; üç haftada tamamen tüylenirler ve altı haftada uçabilecek hale gelirler.

Durumu ve İlgili Tehlikeler

Dağılım gösterdiği bölgede yaygındır ve IUCN Kırmızı Listesinde ‘Asgari Endişe’ kategorisindedir. Gençlerin, kuyruksürenler tarafından avlanma riski vardır. Koyun yetiştiricileri, sürülerini korumak için avcı kuşları ve çakalları öldürür; bu durum, kuyruksüren popülasyonunun artmasına ve sonuç olarak yavru kuşların hayatta kalma oranında bir azalmaya neden olmuş olabilir. Namaqua Bağırtlağını avlayan diğer avcılar arasında, Çizmeli Kartal veya Küçük Kartal (Hieraaetus pennatus) ve Gök Doğan (Falco peregrinus) da bulunmaktadır.


Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: Wikipedia > Namaqua sandgrouse
İlgili tür: Burchell Bağırtlağı

Döşeme Kapağı Örümcekleri

Döşeme Kapağı Örümcekleri (Ctenizoidea üst familyası ve Ctenizidae familyası), üzerinde toprak, bitki parçaları ve ipek ile oluşturduğu tapa benzeri döşeme kapağı bulunan çukurlar kazan, orta büyüklükteki ilkel örümceklerdir. Liphistiidae, Barychelidae ve Cyrtaucheniidae familyaları ve Idiopidae ve Nemesiidae familyalarından bazı türler gibi bazı benzer örümceklere de Döşeme Kapağı Örümcekleri adı verilir. Conothele cinsindeki bazı türlerse çukur kazmaz ama ağaç kabuğu yarıklarında kapaklı ipek kanallar oluştururlar.

Ekolojileri ve Davranışları

Kapalı iken döşeme kapağını görmek zordur çünkü bitki parçaları ve toprak, kapağın etkili şekilde kamufle olmasını sağlar. Döşeme kapağı bir kenarından ipekle “menteşelenmiştir”. Ağırlıklı olarak gececil olan örümcekler, bacaklarının ucundaki pençelerle kapağın altından tutarak, avın gelmesini bekler. Böcekler, diğer eklem bacaklılar veya küçük omurgalılar döşeme kapağının etrafında örümcek tarafından yerleştirilen iplere dokununca ve örümceğe yiyeceğin yakınlarda olduğu uyarısı gidince, av tespit edilir. Örümcek, titreşimler üzerinden avı belirler ve av yakına geldiğinde, avı yakalamak için çukurdan dışarı fırlar.

Aç bir bireyse, yarısı çukurun dışında kalacak şekilde avını bekleyecektir. Erkek Döşeme Kapağı Örümcekleri, yaklaşımları sırasında dişinin agresif tepkileriyle başa çıkabilmektedir ama bunun nasıl olduğu bilinmemektedir. Dişiler, özellikle yumurta keseleri varken, çukurlarından çok uzağa asla gitmezler. Bu süreçte dişi, avlarını yakalayıp yiyecek ve yavrularını beslemek üzere geri çıkartacaktır. Döşeme Kapağı Örümceklerinin başlıca düşmanlarından biri, çukurları arayan ve giriş bulmaya çalışan Pompilidae familyasından Örümcek Yaban Arılarıdır. Örümceği sokarlar ve yumurtalarını (çoğunlukla örümcek başına bir yumurta) örümceğin vücuduna yerleştirirler. Yumurta çatladığında larva, canlı canlı örümceği yiyip bitirir.

Diğer ilkel örümceklerin aksine Döşeme Kapağı Örümcekleri, keliserlerinin (ağız parçalarının ana kısmını oluşturan diş benzeri bir çift yapı) üzerinde rastellumlara sahiptir; dişlerinin üzerindeki bu “bıyıkları” andıran yapıları, çukur açma sırasında toprağı kazmak ve bir araya getirmek için kullanırlar. Pedipalplerini (ikinci çift eklemler) ve ilk bacaklarını da rahatsız edildiklerinde döşeme kapağını kapalı tutmak için kullanırlar.

Yaklaşık olarak 120 tane tanımlı Döşeme Kapağı Örümceği türü bulunmaktadır.

Neotropikal bölgelerde, Afrika’da ve Avustralya’da yaşayan, Ctenocerinae alt familyasına mensup Örümcek Yaban Arıları (Spider Wasps), Döşeme Kapağı Örümceklerini avlama konusunda uzmandır.

Habitatları

Birçok Döşeme Kapağı Örümceği çukurlarda yaşar. Çin, Kuzey Amerika, Güney Amerika, Afrika ve Japonya gibi ılıman bölgelerde görülürler. Ağ örmezler ama habitatlarıyla uyumlu ipek menteşeli kapılar yaparlar. Tüm Döşeme Kapağı Örümcekleri kapak kullanmaz.

Cinsleri

Ctenizinae (alt familya) Thorell, 1887

* Baltocteniza  Eskov & Zonstein, 2000 — Tükenmiş
* Bothriocyrtum  Simon, 1891 — ABD, Meksika ve Tayvan
* Cteniza  Latreille, 1829 — Avrupa ve Orta Asya
* Cyclocosmia  Ausserer, 1871 — ABD'den Guatemala'ya kadar ve Tayland ve Çin
* Cyrtocarenum  Ausserer, 1871 — Yunanistan ve Türkiye
* Electrocteniza  Eskov & Zonstein, 2000 — Tükenmiş
* Latouchia  Pocock, 1901 — Asya
* Stasimopus  Simon, 1892 — Güney Afrika

Pachylomerinae (alt familya) Simon, 1889

* Conothele  Thorell, 1878 — Avustralya
* Hebestatis  Simon, 1903 — Kosta Rika ve ABD
* Ummidia  Thorell, 1875 — Amerika, Akdeniz, Japonya ve Tayvan

Cyclocosmia Cinsi

Bu cinsteki Döşeme Kapağı Örümceklerinin karınları, beklenmedik şekilde kesik yapılıdır ve bir kaburga ve kanal sistemiyle güçlendirilmiş sert bir disk ile sonlanmaktadır. Bu diski, tehdit edildiklerinde, 7 ila 15 cm. derinliğindeki dikey çukurlarının girişini kapatmak için kullanırlar; bu davranış, fragmosis (phragmosis) olarak bilinir. Diskin kenarları çevresinde güçlü dikenler yer alır. Açtıkları çukurun sadece taban kısmı ipekle örülü olur.

Bu cinsteki türler; karın disklerindeki desenlerle, tüy sayılarıyla ve sperm keselerinin biçimleriyle birbirlerinden ayırt edilir.

Cyclocosmia Cinsindeki Türler

* Cyclocosmia lannaensis  Schwendinger, 2005 — Çin ve Tayland
* Cyclocosmia latusicosta  Zhu, Zhang & Zhang, 2006 — Çin
* Cyclocosmia loricata  C. L. Koch, 1842 — Meksika ve Guatemala
* Cyclocosmia ricketti  Pocock, 1901 — Çin
* Cyclocosmia siamensis  Schwendinger, 2005 — Tayland
* Cyclocosmia torreya  Gertsch & Platnick, 1975 — ABD
* Cyclocosmia truncata  Hentz, 1841 — ABD


Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: Wikipedia > Trapdoor spider

10 Haziran 2015 Çarşamba

Budgett Kurbağası (Lepidobatrachus laevis)

Budgett Kurbağası veya Geniş Ağızlı Kurbağa ya da Hippo Kurbağa (Lepidobatrachus laevis) Ceratophryidae familyasında yer alan bir kurbağa türüdür. Deneyimli amfibi besleyicileri tarafından sıklıkla evcil hayvan olarak bakılır. Çıkardığı rahatsız edici sesler ve agresifliği nedeniyle, “Freddy Krueger Kurbağası” olarak da adlandırılmıştır.

Görünüşü

Bu kurbağa, komik yuvarlak görünüşü ve zekâ dolu davranışları nedeniyle evcil hayvan dükkânlarında popüler olmuştur. Dişiler 10 cm.ye, erkeklerse bunun yarısı büyüklüğe ulaşabilir. Dikkat çekici aşırı geniş ağzı ile birlikte, vücudunun üçte birini oluşturan büyük bir kafası vardır. Ağzında üst çenesinde bir sıra diş ve alt çenesinin üzerinde iki “sivri diş” bulunmaktadır. Oldukça kısa ve kalın uzuvlara sahiptir ve ön ayakları perdesizdir. Vücudu genel olarak turuncu çerçeveli koyu lekelerle birlikte koyu zeytin yeşili renktedir. Erkeklerin boğazı koyu mavi olur.

Davranış Biçimi ve Beslenmesi

Başta sert kış şartları olmak üzere, çevresine iyi uyum sağlamasıyla bilinir. Kış boyunca yeraltında, kendisini su kaybından koruyan ve döküntü ölü deriden oluşan bir kozanın içerisinde hareketsiz kalır ve sonrasında dışarı çıkar. Genellikle aşırı agresiftir ve tehdit edildiğinde daha büyük görünmek için şişecektir; eğer bu, tehdit eden şeyi caydırmazsa, tiz sesler çıkaracak, ısıracak ve hedefini köşeye sıkıştıracaktır. Gececildir ve geceleri avlanır; burun deliklerine kadar vücudunun alt bölümünü gizler, avının gelmesini bekler ve sonrasında hamle yapıp avını tümüyle yutar. Diğer kurbağalarla, böceklerle ve salyangozlarla beslenir.

Üremesi

Budgett Kurbağası, bir çiftin 1.400’ü bulan sayıda yumurta üretebilmesi şeklinde, etkileyici bir üreme biyolojisine sahiptir. Çift, geçici su havuzlarında ürer. Embriyo, üreme havuzu kurumadan önce erişkin olmak üzere başkalaşmak için, iki hafta boyunca şaşırtıcı bir biçimde gelişir. İribaşlar, yumurtadan çıkma zamanında etçil ve yamyamdır ve neredeyse erişkinlerin çenelerine sahiptirler. Yaklaşık bir yıl içerisinde cinsel olgunluğa ulaşırlar.

Dağılımı ve Korunması

Paraguay ve Bolivya’da yaygın olarak, Arjantin’de ise nadiren görülür. Doğal habitatları, bu üç ülkenin arasında yer alan Gran Chaco bölgesinin kuru ve sulak alanlarıdır. Üremesi, geçici ve yapay havuzlarda gerçekleşir. Bazı yerlerde habitat kaybı nedeniyle tehlike altındadır ama toplam popülasyon büyüklüğü fazladır.

Paludaryumda Bakımı

Kurbağalarla ilgili orta veya yüksek seviyede deneyim sahibi kişiler tarafından sıklıkla bakılan bir türdür. Genellikle 40 ila 80 litrelik bir paludaryum önerilir ve sindirim sorunlarına yol açabileceğinden, paludaryum tabanında sivri kenarlı çakıllar kullanılmamalıdır. Derelerden toplanılan yuvarlak taşlar daha iyi bir alternatiftir. Dekorlar, kurbağanın paludaryumdan dışarı çıkmasına olanak sağlayacak şekilde yerleştirilmemelidir. Yaklaşık 22°C su sıcaklığı dışında özel gereksinimleri yoktur. Paludaryumda tek birey hâlinde tutulmalıdır veya kendisinden küçük bireyleri yiyeceğinden, aynı büyüklükteki türdeşleriyle bir arada olmalıdır.


Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: Wikipedia > Lepidobatrachus laevis

Hint Yaban Tavşanı (Lepus nigricollis)

Hint Yaban Tavşanı (Lepus nigricollis), ayrıca Siyah Enseli Yaban Tavşanı olarak da bilinir ve Hint Yarımadası ve Java Adası’nda yaygın olarak bulunan bir türdür. Madagaskar, Komor Adaları, Andaman Adaları, Batı Papua, Papua Yeni Gine, Seyşeller, Mayotte, Mauritius ve Réunion gibi yerlere de sonradan bırakılmıştır.

Sınıflandırılması

Hint Yaban Tavşanının tanımlı yedi alt türü bulunmaktadır:

• Lepus nigricollis aryabertensis
• Lepus nigricollis dayanus
• Lepus nigricollis nigricollis
• Lepus nigricollis ruficaudatus
• Lepus nigricollis sadiya
• Lepus nigricollis simcoxi
• Lepus nigricollis singhala

Görünüşü

Ensesi boyunca uzanan siyah lekesi nedeniyle Siyah Enseli Yaban Tavşanı olarak da bilinir. Kuyruğunun üst kısmı da siyahtır; sırtı ve yüzü, üzerlerindeki dağınık siyah kıllarla birlikte, kahverengi renktedir. Alt kısımları ise beyazdır. Toplam uzunluğu 40 ila 70 cm. ve ağırlığı 1,35 ila 7 kg. aralığındadır.

Tüm yaban tavşanlarında olduğu gibi, uzun kulaklara ve büyük arka bacaklara sahiptir. Adalara sonradan salınan tavşanların, Hindistan’dakilere göre daha küçük yapılı olduğuna dair bazı kanıtlar bulunmaktadır. Yaşadığı bölgeye bakılmaksızın dişiler, erkeklere göre daha iri yapılı olma eğilimindedir.

Davranış Biçimi

Zamanını çoğunlukla otların ve çalılıkların içindeki “yuvalarda” veya çukurlarda uyuyarak geçirir. Arada sırada da açığa çıkarak güneşlenir. Ağırlıklı olarak gündüzcül ve yalnız bir türdür ve üreme dönemlerinde bir araya toplanabilirler.

Üremesi

Üreme dönemi boyunca erkekler agresif olabilir; ön ayaklarını kullanarak ve arka ayaklarıyla “boks yaparak” kavgaya tutuşurlar. Erkekler, olabildiğince fazla dişiyle çiftleşmeye çalışır. Genel olarak tüm yıl boyunca üremelerine rağmen, üreme hızları yağmurlu mevsimde en yüksek noktaya ulaşır. Artan üreme hızı, muhtemelen zengin içerikli besinlerin artışının bir sonucudur. Her yıl ortalama olarak, erişkin dişilerin %69’u hamile kalır. L. nigricollis dayanus alt türünde üreme, gündüz uzunluğuna da bağlıdır. 41 ila 47 günlük hamilelik sürecinin ardından, bir ila sekiz yavru dünyaya gelir. Yavrular doğumdan sonra bir yıl içerisinde cinsel olgunluğa ulaşır.

Yavru yaban tavşanları, doğar doğmaz annelerinden bağımsız hareket etmeye başlayabilir. Kürklü ve gözleri açık şekilde doğarlar. Dişi tavşan, çimenlik alanlardaki “yuvada” veya bir çukurda doğum yapar; yavrularını yoğun bitki örtüsünde saklar ve 2-3 hafta boyunca bakım uygulamak için onları ziyaret eder. Yavrular kokusuzdur ve saklandıklarında hiç kıpırdamadan kalırlar. Çoğunlukla en az bir yaşına gelene kadar üremezler.

Yaşam Süresi

Bu türün yaşam süresi kesin olarak bilinmemekle beraber, genel olarak yaban tavşanları doğada beş yıl, esaret altında ise yedi yıl kadar yaşayabilmektedir.

Avlanması

Tavşangillerin diğer üyelerinde olduğu üzere Hint Yaban Tavşanı da avcılardan kaçmak için güçlü koşu yeteneğine güvenir ama eğer gerekli olursa, bir oyukta veya içi boş ağaç gövdesinde kendisine korunak bulacaktır.

Köpekgiller (tilkiler, kurtlar, vahşi Hint köpekleri), kuyruksürenler, kedigiller (leoparlar ve vahşi kediler), insanlar, kartallar ve şahinler tarafından avlanır.


Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: Wikipedia > Indian hare

Çiviye ve Sigara İzmaritine Benzeyen Mantar

Hayır, hiç kimse bu ağaç gövdesini bir küllük olarak kullanmadı; esasen bu sigara izmaritleri, Camillea leprieurii türündeki asklı mantarın silindirik sporokarpları (spor üreten yapılar). Bu, hayatta kalmak için yağmur ormanına bağımlı olan bir mantar ama sadece ölü ağaçların üzerinde gözlemlendiğinde kolayca fark edilebiliyor.

Camillea leprieurii, Güney Amerika’nın yağmur ormanlarında gezinen mikologlar (mantar bilimciler) için tanıdık bir tür ve iki farklı sporokarpa sahip olmasıyla ilginç bir yapı gösteriyor. En yaygın şekilde, çivi (veya kömür kalemi) biçiminde olanı gözlemleniyor ama bu mantar, sadece en üst yüzeyi görülebilen ölü ağaçların içinde de gelişiyor.

Bu harika tür, Güney Amerika’da yağmur ormanları boyunca yaygın bir dağılım göstermektedir. Camillea cinsindeki türlerin, ağaç doğal yollarla ölene kadar mikroskobik koloniler halinde uykuda kalarak, sağlıklı ağaçların içerisinde (endofit olarak) yaşadıkları düşünülmektedir. Bu sayede, endofitik aşamaları olmayan mantarlara üstün gelerek ve ağacın, fideler için toprağa gübre olarak karışmasını sağlayacak şekilde, ölü ağaçtaki besinleri kullanıp gelişmek için ideal konumda olurlar. Dolayısıyla mantar ve ağaç, hayatta kalmak için birbirlerine tamamen bağlıdır.


Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: libutron.tumblr.com
Üstteki fotoğraf: ©André Cardoso (Peru, 2014)
Alttaki fotoğraf: ©Geoff Gallice (Orellana, Ekvador, 2009)

Steller Deniz Ördeği (Polysticta stelleri)

Steller Deniz Ördeği (Polysticta stelleri), Doğu Sibirya ve Alaska’nın Arktik kıyıları boyunca üreyen küçük bir deniz ördeği türüdür. Yuvasını denize yakın yerlerde tundra üzerine kurar ve 6 ila 10 yumurta yapar.

Kış mevsimini biraz daha güneyde, Bering Denizi’nde, İskandinavya’nın kuzeyinde ve Baltık Denizi’nde geçirir. Uygun kıyı sularında, sayıları 200 bine ulaşan büyük sürüler oluşturabilirler. Kış mevsimini geçirdiği yerlerin güneyinde nadiren görülür.

Beslenmek üzere kabuklular ve yumuşakçalar için denize dalış yapar ve özellikle midyeleri çok sever.

45 cm.lik boyuyla en küçük deniz ördeği türüdür. Erkeği; siyah üst kısmı ve boyunluğu, beyaz kafası ve sarımsı alt kısmı ile kolay tanınır bir görünümdedir. Erkeğin sesi, Somateria cinsindeki deniz ördeklerine kıyasla daha düşük olsa da tok bir mırıldanma şeklindedir.

Dişi ise koyu kahverengi renktedir ve diğer deniz ördeği türlerine nazaran daha tipik ördek şekilli küçük bir kafası ve vücudu vardır. Ayrıca hırıltılı ve ıslıklı seslerden oluşan bir repertuarı vardır.

Bu kuş, ismini Alman doğa bilimci Georg Steller’den almaktadır.

Korunması

Steller Deniz Ördeği, Afrika-Avrasya Göçmen Sukuşları Korunması Sözleşmesinin (AEWA) uygulandığı türlerden biridir. Alaska’da aktif bir kurtarma planı söz konusudur.


Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: Wikipedia > Steller's eider

Mata Mata Kaplumbağası (Chelus fimbriata)

Mata Mata veya Matamata (Chelus fimbriata), Güney Amerika’da, ağırlıklı olarak da Amazon ve Orinoco havzalarında bulunan bir tatlı su kaplumbağasıdır.

Sınıflandırılması

Mata Mata, ilk defa Fransız doğa bilimci Pierre Barrère tarafından 1741 yılında, “dikenli ve çıkıntılı pullara sahip, büyük kara kaplumbağası” olarak tanımlanmıştır. İlk sınıflandılması ise 1783 yılında Alman doğa bilimci Johann Gottlob Schneider tarafından, Testudo fimbriata adıyla yapılmıştır. İki asır boyunca, on dört farklı isim almıştır ve nihayet 1992 yılında son ismi Chelus fimbriata olmuştur.

Anatomisi ve Görünüşü

Mata Mata, iri yapılı ve yerleşik bir kaplumbağadır; büyük, üçgen şeklinde ve basık bir kafası, kafasında çok sayıda kabarcık ve deri kanatçıklar ve uzun borumsu burnunda bir ‘boynuzu’ vardır. Çenesinde ve boynunun altında bıyıklar bulunur.

Mata Matanın kahverengi veya siyah renkte ve dikdörtgen biçimindeki kabuğu, erişkinlikte 45 cm.ye kadar büyüyebilir. Erişkin birey ağırlığı 15 kg.dir. Plastron (göğüslük) dardır, eklemsizdir ve öne doğru kısadır ve dar köprülerle birlikte arka kısmında derin çentikler vardır. Bu görünümü sayesinde, olası avcılara karşı kamufle olmasını sağlar şekilde bir parça ağaç kabuğunu andırır. Plastron ve köprüler, krem renginden sarıya veya kahverengiye kadar renklenmeler gösterir.

Erişkinlikte başı, boynu, kuyruğu ve uzuvları grimsi kahverengi renkte olur. Boynu, kabuğunun altındaki omurgasından daha uzundur ve her iki tarafında küçük deri kanatçıklar bulunur. Yumurtadan yeni çıkan yavrular, büyüdükçe yavaş yavaş kaybolacak şekilde kabuklarının ve plastronlarının alt kenarlarında pembe / kırmızımsı renk sergiler.

Ön ayaklarında beş tane perdeli pençe bulunur. Erkekler, içbükey plastrona ve dişilerinkine göre daha uzun ve kalın kuyruğa sahip olur.

Habitatı

Bolivya’nın kuzeyi, Peru’nun doğusu, Ekvador, Kolombiya’nın doğusu, Venezuela, Guyanalar ve Brezilya’nın kuzey ve orta kesimlerindeki ağır akıntılı ve siyah suya sahip akarsularda, durgun havuzlarda ve bataklıklarda yaşar. Tam anlamıyla sucul bir türdür ama burnunu nefes almak için yüzeye uzatabildiği sığ sularda bulunmayı tercih eder.

Davranış Biçimi

Mata Matanın kabuğu görünüş açısından bir parça ağaç kabuğunu ve kafası da dökülmüş yaprakları andırır. Suda hareketsiz dururken derisi, bir balık yakına gelene kadar etraftaki bitkilerle uyum içerisinde olacak şekilde dalgalanır. Başını ileri iter, büyük ağzını olabildiğince açar, düşük basınçlı bir vakum yaratıp avını ağzının içine alır; bu avlanma biçimi, vakumlu beslenme olarak bilinir. Mata Mata ağzını kapatır, su yavaşça boşalır ve balık, bütünüyle yutulmuş olur. Ağız yapısı nedeniyle çiğneme becerisi yoktur.

Üremesi

Erkekler, uzuvlarını uzatarak, ağızları açık şekilde kafalarıyla dişilere hamle yaparak ve yan kanatçıklarını başının üzerine doğru kaldırarak kendilerini sergiler. Yuvalama, Yukarı Amazon’da ekim ayından aralık ayına kadar yapılır. Bir yumurta kümesinde 12 ila 28 adet ince kabuklu, küre biçiminde ve 35 mm. çaplı yumurta bulunur.

Beslenmesi

Ağırlıklı olarak sucul omurgasızlar ve balıklarla beslenen, etçil bir türdür.


Akvaryum Ortamında Bakımı

Mata Mata Kaplumbağası, egzotik evcil hayvan ticaretinde yer alır ve elde edilmesi oldukça maliyetlidir. Benzersiz görünüşü, onu ilgi çekici hale getirmektedir. Ayrıca oldukça fazla büyür. Bununla birlikte aktif bir avcı değildir, dolayısıyla Timsah Kapan Kaplumbağasında (Macrochelys temminckii) da olduğu üzere, büyük ve aktif türlere göre daha az alana gereksinim duyar.

Tüm sucul kaplumbağalarda geçerli olan yüksek su kalitesi gerekliliği durumu, akvaryumdaki bakımı açısından önemlidir. Yüksek tanen içeren ılık ve asidik su özelliği, tüm yıl boyunca sürdürülmelidir. Orta veya yüksek seviyede filtrasyon da önerilir.


Çevirmen: Anıl Altın
Kaynak: Wikipedia > Mata mata